@fayfim
sayin hocam, benim en cok icerledigim nokta ne biliyo musunuz?
Gulluoglu'nun once Brooklyn'de sonra Manhattan'da yer acip, onceleri adam gibi baklavalar satip, baklavanin ne olup ne olmadigini butun New York'a gostermesinin ardindan, simdi isi berbat etmis olmasi.
Baklavalar Istanbul'dan ucakla ve "soklanmis" olarak geliyo ve serbetini New York'ta dokuyolar. Ama o serbetin icinde ne var cok merak ettim bu en son gittigimde.
Istanbul'da, Kanyon'daki Saray'da bi kaymakli ekmek kadayifi ismarlama gafletinde bulunmustum, tek bir catal aldiktan sonra, aynen biraktim. Garson sordu, nooldu diye. Bunun icinde seker yok, ben bunu yemek istemiyorum dedim. Cunku cayir cayir yandi dilim bogazim. Ekmek kadayifi mi yiyon, dayak mi yiyon belli degil.
Manhattan Gulluoglu'na en son aylar once gittim. Bu ne la? dedim. Karakoyle ennn ufak bi alakasi bile yok.
Bize (bkz:
insülin direnci/@compadrito) diyon, gendin datlilari löp löp yutuyon diyebileceklere not: Senede bir ya da iki defa yiyorum. Onda da basima bunlar geliyo...